İnsan yetiştiremezsek, binalarımız da çürük olur
Bir yıl sonrasını düşünüyorsanız bir tohum ekiniz, on yıl sonrasını düşünüyorsanız bir ağaç diliniz, otuz yıl sonrasını düşünüyorsanız bir insan yetiştiriniz!..
Hayrünnisa YURÇ
-Ağır ve zor zamanlar geçiriyor vatanımız ve milletimiz, hepimiz çok üzgünüz. Deprem hakkında çok şey söyleniyor ve insanı en çok üzen şeylerin başında çürük malzeme kullanılarak yapılan yüksek binalar ve yağmalama olayları geliyor.
Dünyanın öteki ucundan insanlar yardıma geliyorlar, kendi insanımız yağmalama yapıyor, ne acı! Bunlar temelde iyi yetişmeyen insanların topluma yedirdikleri acı meyveler, yani acı sonuçlar.
İçinde bulunduğumuz tabloyu en iyi anlatan yeni duyduğum güzel bir hikaye aktarayım size:
Anadolu’da bir cami birkaç tirilyon lira harcanarak en güzel şekilde inşaa ediliyor. Müftü geliyor ve çok beğeniyor. Köyün muhtarı, “Bizim köyün çoğu Almanya'da çalışıyor. Köyümüze bir cami yapıyoruz deyince, çok para yolladılar. Biz de iyi malzeme kullanıp böyle büyük bir cami yaptık.” diyor. Müftü cemaat ne kadar, mesela sabah namazında ne kadar oluyor?” deyince, imam; “Ben ve bir saf oluyor.” diyor. Müftü “Çok güzel, iyi iyi, demek sabah namazında bir saf oluyorsunuz.” şeklinde memnuniyetini ifade edince, imam noktayı şöyle koyuyor; “Yok sayın müftüm, namazda ben, bir de şu gördüğünüz safça bir kişi oluyor.”
Bu çarpıcı bir örnek. İçinde insan yetiştiremiyorsak, okul da olsa, cami de olsa, konferans salonları da olsa önemi yok. Oraların süsüne harcadığınız paraları, o noktaya verdiğimiz önemi insan yetiştirmeye verseydik, toplum bu halde olmazdı. Çürük insanlardan sağlam binalar beklemezdik. Hani deveye sormuşlar, “Neren eğri?” diye, “Nerem doğru ki!” demiş. Aynı bu örnekteki gibi toplum olarak neyimiz iyi ki?..
Haberlere ailecek bakamıyoruz bile! Ekranda gördüğümüz, ahlaksızlıklar, zulümler, cinayetler, canilikler bunlar hep toplumumuzda dini eğitiminin eksik ya da yanlış verilmesinin acı sonuçları. Her zaman söylüyoruz, her insanın başına bir polis dikemezsiniz. Ama, onun her yaptığını yazan omuzlarındaki melekleri ve bu yaptıklarının hesabını verecegi ebedi alemi öğretirsek neler değişmez ki?
Yani eğitimin temeline imanı koymalıyız. Allah sevgisini, bu sevgiyi kaybetme korkusunu, peygamber efendimizin sevgisini. Peygamber efendimizin hayatını da tam olarak öğretir ve biz de bir taraftan yaşamaya çalışırsak inandığımız dinimizi, sorunlarımız temelden çözülür. Yoksa maddi olarak imar ettiğimiz her şey, manevî eğitim verilmezse zayi olur gider.
İnşallah bu büyük felaketten sonra eğitim sistemi baştan aşağıya değişir. Tv yayın organları insanları iyi yetiştirme üzerine diziler yaparlar, teknoloji doğru kullanılır ve daha sağlam karakterli insanlar yetiştiririz. Tabi ki bu konuda herkese görev düşüyor, Rabbim yâr ve yardımcımiz olsun ve bu depremden dersler çıkarmayı nasib etsin.
Amiiin.