Büyük savaş kapımıza dayandı!
"Alev alev büyüyen ve bize hızla yaklaşan ateş topu kucağımıza düşmek üzere. Gazze, Lübnan, Suriye derken..."
İbrahim Coşkun
isikmedya@gmail.com -Netanyahu, Tevrat'tan ayetler okuyarak başlattığı "Son Savaş"a kendi kutsal kılıflarını uydurmaya çalışıyor. İşin en vahimi ise, İran halkına seslenerek, Amerika'nın zamanında Irak halkına seslendiği gibi; onları özgürleştireceğini, İran halkının çok daha iyi yönetilmeye layık olduğunu söylüyor.
Bu da demek oluyor ki; çok yakın bir gelecekte İsrail Lübnan’ı işgal edecek, Suriye-Şam’ı kuşatacak ve nihai savaşını başlatacak!
Yani alev alev büyüyen ve bize hızla yaklaşan ateş topu kucağımıza düşmek üzere. Gazze, Lübnan, Suriye derken, belki İran ama nihayetinde asıl hedef Türkiye...
Şimdi İsrail'in başlattığı ve başta Amerika olmak üzere diğer emperyal güçlerin ses çıkarmadan ama öyle ama böyle destek verdiği bu deliliğe hiç kimsenin dur demeyeceğine-diyemeyeceğine göre, arpacık kumrusu gibi başımızı öne alıp artık ne yapabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor.
Irak'ı, Suriye'yi dağıtmalarından önce kısmen bu yıkıma engel olamayışımızın, hatta yer yer bu eyleme gerek emperyal zihniyetin tarafımıza verdiği tutulmaz sözlerinin etkisiyle –isteyerek veya istemeyerek- destek oluşumuzun acı sonuçlarına katlanıyoruz ve çok daha acı sonuçlarına da katlanacağız.
Batının Ortadoğu'da güçlü bir Türkiye istemediğini en başından beri hepimiz biliyoruz. Amerika'nın Pkk başta olmak üzere terör örgütlerine verdiği açık desteğin yanında, -ki büyük İsrail için Suriye, Irak ve İran üçgeninde vekil bir güce ihtiyaçları vardı!- savunma sanayimize yönelik uyguladığı çeşitli ambargolar, F35 programının ortağı olmamıza rağmen S400'leri bahane ederek programdan çıkarılmamız ve parasını verdiğimiz uçakların tarafımıza verilmeyişi tesadüf değildi. Yunanistan’daki son bir iki yılda afaki derecede artan Amerikan üsleri ve askeri yığınakları, planlı darbeler, planlı siyaset tiyatroları, planlı ekonomik saldırılar, Türkiye’ye doğru yapılan-yaptırılan- planlı göç dalgası, toplumu ayrıştıracak planlı kaos hareketleri, vb. BOP’a (Büyük Ortadoğu Projesi) hizmet eden eylemlerin hiç birisi tesadüf değildi. Göreceksiniz şimdi de vermeyi taahhüt ettikleri F16'ları ve modernizasyon kitlerini bile vermeyecekler. Artık büyük İsrail için uygulayacakları final senaryosunun içindeler ve onlara göre zemin çok müsait ve zafere de çok az kaldı…
Artık bundan sonra Türkiye başka bir atmosfere evrilmiştir. Hiç bir siyasi iç çekişmenin, hiç bir ekonomik durumun, hiç bir adalet ve hukuk tartışmasının önemi kalmamıştır!
Zaman kapımızdaki savaşa karşı maksimum ne önlem alacağımızın, ne tür adımlar atacağımızın ve nasıl gard alacağımızın eyleme geçirilme zamanıdır.
Zamanında söylemiştim demeyi sevmiyorum ama, "Ya olacağız, -ki olamadık- ya öleceğiz" derken, an itibarıyla kelimesinin tam da tezahür ettiği noktadayız.
Allah milletimizin yardımcısı olsun...