Murat Dağı ve bölge için tehlike çanları yeniden çalıyor
Murat Dağında altın çıkarması için ÇED dosyasına izin verilmeyen Anadolu Export maden şirketi vazgeçmiyor, Şirket, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Çevre Bakanlığı’na dava açtı. Tüm Ege ise, Murat Dağı’nı yedirmeyiz diyor,
Bakanlığa karşı “Sen nasıl izin vermezsin!” mahiyetinde dava açan şirket, Murat Dağında emeline ulaşmak için tüm şartları zorluyor. Şirketinin bu hareketine karşı ise çevreciler ve çeşitli belediyeler davaya müdahil olmaya hazırlanıyor.
Gazete Duvar’da yer alan habere göre, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna onay verilmeyen Şirket, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın aleyhinde Kütahya İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Uşak ve Kütahya sınırlarında bulunan Murat Dağı’nda altın madenciliğine karşı çıkan köylüler ile çevreciler, maden şirketinin açtığı davayı bilirkişi incelemesinde tesadüfen öğrendi. Murat Dağı’nı çevreleyen köylerde yaşayan köylüler, çevreciler, il ve ilçe belediyeleri ise, davaya müdahil olmak için dilekçe verdi.
166 HEKTARLIK ORMANLIK ARAZİDE 212 BİN AĞAÇ YOK EDİLECEK, GÜNDE 7 TON DİNAMİT PATLATILACAK
Şirketin hazırladığı ÇED dosyasına göre Murat Dağı’nda 5 yıl boyunca günde 7 ton dinamit patlatmayı planlıyor. 166 hektarlık ormanlık arazide toplamda 212 bin ağacın kesilmesinin planladığı projeye 2019 yılından beri bölgede yaşayanlar tarafından karşı çıkılıyor. Yürütmenin durdurulması davalarından ÇED raporlarını iptal edilmesi davalarına kadar pek çok dava köylüler ve çevreciler lehine sonuçlanmış bulunuyor. Ancak, Anadolu Export şirketi 2023 yılında yeni bir başvuru yaptığı öğrenildi. 2019’da iptal edilen ÇED raporunun ‘düzenlenmiş’ haliyle başvurusunu yineleyen şirketin madencilik sürecinin 10 gün süreyle askıya çıkarıldığı kaydedildi. Daha önce on binlerce itiraz dilekçesi neticesinde Çevre Bakanlığı, projeye ‘ÇED olumsuz’ raporu verdiğini açıklamıştı.
Kütahya İdare Mahkemesi’nde görülen dosyaya İzmir, Uşak, Kütahya Belediyelerinin de müdahillik dilekçesi sunmak için hazırlık içerisinde olduğu öğrenilirken, Gediz ve köylerinin de davaya müdahil oldukları kaydedildi.
100’ÜN ÜZERİNDE KURUM VE KURULUŞ İLE BAKANLIĞIN YANINDA MÜDAHİLLİK BAŞVURUSU YAPACAK
YAPACAKUşak ve Kütahyalı çevrecilerin Eskişehir ve Ankara gibi çevrelerle görüş alışverişlerinin devam ettiği, bunun yanında, çeşitli il ve ilçelerdeki kamu kurumlarıyla, sivil toplum örgütlerinin de davaya müdahil olmak için hazırlık içerisinde olduğu öğrenildi. 2019 yılında Murat Dağı’nı kurtarmak için 60 kişiyle dava açılırken, bu kez 100’ün üzerinde kurum ve kuruluş ile Bakanlığın yanında müdahillik başvurusunun yapılması planlanıyor.
Süreçle ilgili açıklamalarda bulunan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura ise: “2019’da bir dava açtık. 2020’de davayı kazandık. ÇED dosyası iptal edildi. Daha sonra Anadolu Export, mahkemenin iptal ettiği ÇED dosyasını yeniden hazırlamayıp revize ederek yeniden başvuru yaptı. Çevre Bakanlığı geçen yıl süreci askıya çıkardı, Ege Bölgesi’nde yaklaşık 10 bin civarında itiraz dilekçesi verdik. Askı süreci sonucunda da Bakanlık ÇED dosyasını iptal ettiğini açıkladı. Bunun üzerine de madenci şirket, bakanlık aleyhine dava açtı.” dedi.
"MURAT DAĞI’NDAKİ MÜCADELE, SU VE HAYATTA KALMA MÜCADELESİDİR."
“Dava açılınca bölgede yeniden inceleme yapmak üzere Kütahya İdare Mahkemesine bilirkişi kişi heyeti atandı. Geçtiğimiz hafta Murat Dağı Karaağaç köyünde inceleme yapılacağı gün davadan haberdar olduk.” şekline konuşan Akcura, şöyle devam etti: "Türkiye’de ilk defa bir maden şirketi bakanlığa dava açtı. Biz davaya müdahil olmak için hazırlıklarımızı yaptık. Geçen hafta dilekçelerimizi verdik. Murat Dağı’ndaki mücadele, su ve hayatta kalma mücadelesidir. Suyun tarafında kim varsa biz onun yanında yer alırız. Şirket bakanlığa dava açtı biz bugün bakanlığın yanındayız. Bakanlık ileride tekrar şirketin ÇED dosyasını onaylarsa biz bakanlığa yine dava açarız. Bir diğer husus ise böyle bir davanın Türkiye’de ilk kez gerçekleşiyor olmasıdır. Bir altın madeni şirketi Bakanlığa ‘Sen nasıl altın madeni açmama izin vermezsin’ davası açıyor. Kabul edilemez bir sürecin içerisindeyiz.”
"MİLYONLARCA NÜFUSU DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR"
Davaya müdahil olan kuruluşlardan İnşaat Mühendisleri Odası Uşak Şube Başkanı Ümit Alp ise Murat Dağı’ndan neden altın madenciliğinin uygun olmadığını şöyle anlattı: “Murat Dağı’ndan dört büyük havza doğuyor. Kütahya, Eskişehir, Ankara Polatlı, Bilecik, Sakarya’yı doğrudan ilgilendiriyor. Uşak Belediyesi’nin içme suyunun yüzde 60’ından fazlası bu bölgeden temin ediliyor. Ayrıca İstanbul’un Sakarya’daki su havzalarından belirli zamanlarda su çekmesi nedeniyle İstanbul’un da bir sorunu olarak görüyoruz. Büyük Menderes hattı da Murat Dağı’ndan besleniyor. İçme, kullanma ve tarımsal sulama açısından hayati bir öneme sahip bölgeden söz ediyoruz. Susurluk Çayı sebebiyle Balıkesir ve Bursa yörelerini de ilgilendiriyor. Yani buradaki bir altın madenciliği doğrudan milyonlarca insana etki edecek potansiyeli barındırıyor.”
"UŞAK’IN ALTERNATİFİ YOK, FELAKET OLUR."
Özellikle Uşak’ın bir su kaynağı açısından alternatifi olmadığını belirten Alp, “Dağdaki içme suları olmazsa Uşak Belediyesi’nin alternatif içme suyu bölgesi yok. İstanbul Büyükşehir’e bakıyorsunuz Düzce’den su çekebiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi suyu kalmadığında Manisa Gördes’ten su alabiliyor. Uşak’ın böyle bir durumu yok. O nedenle Uşak açısından hayati bir önem taşıyor. 2019 yılından beri hem Kütahya hem Uşak köylüleri bir bütün halinde madenciliğin karşısında durdu. Çünkü başlarına gelecek felaketin farkındalar” diye konuştu.