Asıl sabreden, Allah!
Felah mı, işte felah, silah mi işte silah, sen de kim oluyorsun, asıl sabreden Allah!..
Hayrünnisa YURÇ
-Sabır önemli ve güzel, ama her şeye değil, herkese değil. Bunu geç öğrendim/k/, çünkü bize sabredince herşeyin düzeleceğini, herşeyin anlaşılacağını, hatta neredeyse kötü insanların bizim sabrımızla iyi olacağını öğrettiler. Oysa, insanlar değişmiyor, siz susup sabrettiginizde karşınızdaki cahil ve hadsiz insanlar kendilerini haklı zannediyorlar. Nasıl ki her şey yerinde ve zamanında güzel ve etkiliyse, haksızlığa ve zulme karşı da susmamak ve had bilmeyene edep dairesinden çıkmadan haddini bildirmek gerekiyor.
Eskiler, “Hadsize haddini bildirmek, öksüze kaftan giydirmek gibidir.” demişler. Çok doğru, bizim nesil ve bizden önceki nesiller bu konuda sabrı yanlış anlamışlar ve yanlış anlatmışlar ve zillet içerisinde yaşamayı sabır zannetmişler. Sabrın sonu selamet demişler, ama her sabrın değil. Aile içerisinde bile sabredince değişecek şeyler vardır ama değişmeyecek şeyler de vardır. Bunları iyi ayırdetmek ve gereksiz yere yıpranmamak, elinden geleni yaptıktan sonra değişmeyecek şeyleri değiştirmeye çalışmamak gerekiyor. Kısa süreli görüşülecek insanlara sabredilebilir ama aile içi ve akraba gibi her zaman görüşülecek insanlara karşı uyanık, dikkatli ve mesafeli olmak iyidir. Hz Mevlana, “İnsan ateş gibidir, çok uzaklaşırsanız istifade edemezsiniz, çok yaklaşırsanız da yanarsınız.” diyor.
Beş dakika görüşülecek insan vardır, beş saat görüşülecek insanlar vardır, hiç görüşülmemesi gereken insanlar vardır. Bunu iyi ayırdetmek ve zarar görmeden yaşamak en iyisidir. Çünkü komşu ve akrabalarımızı seçemiyoruz, hatta komşularımız değişebilir ama akrabalar öyle değil. Onun için testileri doldurmadan en başta belli mesafeyi koymalı ve üzülmeyeceğimiz gibi yaşamaya gayret etmeliyiz.,
Bu dünyaya bir defa geldik, ne bizi üzmelerine müsade edelim, ne de biz üzelim, sağlık ve afiyette kalalım...