18 Ekim 2023 - Çarşamba

Dünyayı değiştirmek isteyenler işe kendilerinden başlamalı...

Bir Filistinli genç kız feryat ediyor, “Üzülmeyin yardım edin!” diyor, nasıl yardım edeceğiz? İslam alemi perişan, fakir, cahil, birlik yok, tembel, kısa yoldan para kazanma peşinde, gaflet perdesi çok kalın...

Yazar - Hayrünnisa YURÇ
Okuma Süresi: 5 dk.
319 okunma
Hayrünnisa YURÇ

Hayrünnisa YURÇ

-
Google News

TUR  DAĞINI YAŞA, Kİ BİLESİN NERDE KUDÜS...

BEN KUDÜS’Ü KOL SAATİ  GİBİ TAŞIYORUM,

AYARLANMADAN KUDÜS’E BOŞUNA VAKİT GEÇİRİRSİN...

BUZ TUTAR, GÖZÜN GÖRMEZ OLUR,

GEL ANNE OL , ÇÜNKÜ ANNE, BİR ÇOCUKTAN BİR KUDÜS YAPAR...

ADAM BABA OLUNCA, İÇİNDE BİR KUDÜS CANLANIR,

YÜRÜ KARDEŞİM, AYAKLARINA BİR KUDÜS GÜCÜ GELSİN.

                                                                                     NURİ PAKDİL

 

Uzun yıllardır çok büyük zulümlerin yapıldığı ilk kıblemiz, miracın ilk basamağı, yerin göklere açılan avlusu, Mescid-i Aksa’mıza ve Filistinli müslüman kardeşlerimize zulüm gittikçe arttı ve bir soykırıma dönüştü...

Zaten amaçları da buydu, bunu saklamıyorlar ve bunun için de tam iki yüzyıl önce belki daha öncelerden, kurdukları planları işletiyorlar ve bu planlar sadece Filistin üzerine değil, tüm İslam alemi üzerine kurulmuş planlar. Bugün onların ürünlerini almayalım diye yapılan duyurular el atmadıkları bir alan olmadığını, çok çalıştıklarını, bir ve beraber olduklarını hatta samimiyetle gayret ettiklerini gösteriyor.

Oysa bizi kandırdıkları sözler arasında “Bir lokma, bir hırka.” dayatması var, bir de “Rızkımızı Allah verir.” Son sözün üzerinde durmak istiyorum; evet rızıklarımıza Allah kefildir, ama İnşirah Suresinde de, “Bir işi bırakınca başka bir işe başlayın.” ayeti vardır. Çalışmamızı Allah emrediyor ve yaptığımız işin en iyisini yapmamız gerektiğini de peygamber efendimizin hayatında ve tavsiyelerinde görüyoruz. Lakin, bize Peygamber Efendimizin hayatı sadece ibadet yönüyle anlatıldığı için onun hayatından habersiz nefislerimizin işine geldiği gibi yaşıyoruz dinimizi maalesef ve bunlar acı sonuçlar. Bir ve beraber olamayışımızın da acı sonuçları yaşadıklarımız, çünkü içimize bana ne, sana ne, hastalığını kasıtlı olarak soktular. Oysa dinimiz bize müminlerin bir bedenin azaları gibi olduğunu, nasıl bedende bir aza hastalanırsa bütün bedenin oraya yöneleceğini öğretmiştir. İşte gerçek müminler de böyle olmalı. Ama bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözü var bu minvalde de, bu yılanın bir gün bizi de sokacağı, çocuklarımıza, torunlarımıza zarar vereceği düşünülmedi, başı küçükken ezilmedi, şimdi ejderha oldu, baş edemiyoruz ne yazık ki...

Hayat geriye doğru yaşanmıyor, daima ileriye doğru yaşanıyor, bundan sonra ne yapabiliriz ona bakalım. Önce hepimizin ciddi bir nefis muhasebesine ihtiyacı var. Ben neyim ve bu hal neyin nesi? Gidişatım nereye doğru? Dinimi ne kadar tanıyorum? Hatimler indirirken hayat rehberimiz Kuran’ın emirlerinden ne kadar haberdarım? Peygamber Efendimizin hayatını ne kadar biliyorum ve ne kadar uyguluyorum? Bu sorulara ve cavaplarına yoğunluk vermemiz lazım.

Yahudilerin çocukları bile yolda yürürken Tevrat okuyorlar. Onlar inançlarına sımsıkı sarılmışlar ve samimi olarak yaşıyorlar. Biz ise Kuran’ı Kerim-i duvara astık ve ölenler için anlamadan okuyup duruyoruz.  Tabii ki hayatımız da Kuran’dan, peygamber efendimizin hayatından uzak oluyor ve Müslümanlık adımızda kalıyor ve şimdi sadece üzülüyoruz halimize...

Bir Filistinli genç kız feryat ediyor, “Üzülmeyin yardım edin!”diyor, nasıl yardım edeceğiz? İslam alemi perişan, fakir, cahil, birlik yok,  tembel, kısa yoldan para kazanma peşinde, gaflet perdesi çok kalın, bunun arkasında da yine Yahudi oyunu  var. Bize yedirdikleri, içirdikleri her şeye haram olan şeyleri koymaları, faiz düzenini oturtmaları ve bugün Müslümanları buna mecbur etmeleri var. Gıybetin adı sohbet, faizin adı kredi oldu, bulaşmayan ne kadar az insan var. Sadece faize değil, gıybete ve suizana da maalesef. Ahir zamanın ahirindeyiz, kıyamet çok yakın ve biz ölümü unutmuş aynı gaflette geziyor, yiyip içiyoruz. Daha çok geç kalmadan hepimiz ciddi bir muhasebe yapalım, dünyayı değiştirmek isteyenler işe kendilerinden başlamalı...

Filistinli bir şairin sözleriyle bitirelim satırlarımızı, “Şiir her şeyi değiştirir sanıyordum, önce beni değiştirdi.” diyor, demek ki yazdığı hakikati anlatan şiirdeki sözleri yaşamış ve önce kendisi değişmiş...

Allah ümmeti Muhammed’e hidayet, muhabbet, feraset, basiret, vahdet ihsan etsin. Amiiin. Ve ayağa kalktığımızda dünyanın titreyeceğini unutturmasın, ecdadımızın yaptığı gibi.

Not: Hepimiz hassasiyet gösterip İsrail ürünlerini almayalım, ötelerde hesabını veremeyiz, bombaların parası bundan sonra bizim cebimizden çıkmasın ve en kısa zamanda “Bu markette İsrail ürünleri satılmaz.” yazan marketler görelim inşallah, Amiiin.

 

 

#
Yorumlar (1)
Seyide
19.10.2023 21:32
Elhamdülillah ALLAH'IMA almıyorum
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları