Bayram o bayram ola...
"Heyecanla beklediğimiz Ramazan ayı bize veda etmek üzereyken, bayramın gölgesi düşüyor üzerimize..."
Hayrünnisa YURÇ
-Can bula cananını,
Bayram o bayram ola,
Kul bula sultanını,
Bayram o bayram ola,
Hüznü keder def ola,
Dilde hicap ref ola,
Cümle günah affola,
Bayram o bayram ola.
Mevla bizi affede,
Gör ne güzel iyd ola,
Cürmü hatalar gide,
Bayram o bayram ola.
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.
Heyecanla beklediğimiz Ramazan ayı bize veda etmek üzereyken, bayramın gölgesi düşüyor üzerimize...
Bu yıl Ramazan ayı farklı geldi, son iki yıldır da farklıydı. Evlerimizden çıkamıyorduk, şimdi asrın felaketi oldu ve Güneydoğu Anadolu’da on bir ilimizde kardeşelerimizin evleri başlarına göçtü ve pek çok kardeşimiz Rahmet-i Rahmana kavuştu. Geçen yıl evlerinde iftar ve sahur yapan kardeşlerimiz bu yıl çadırlarda, konteynırlarda iftar ve sahur yaptı. Milletimiz hamiyetperver, başımızda devletimiz var, ciddi olarak yardım eli uzatıldı. Bu yardımların bayramdan sonra da aynı hızla devam etmesi gerekiyor. Toparlanmak uzun zaman alacak, onun için bundan sonra şahsi harcamalarımızda daha dikkatli olmalıyız. Bir şey alırken iki kere düşünelim, buna gerçekten ihtiyacım var mı, almasam ne olur, sorularını kendimize sormalıyız.
Ramazan ayı toparlanmamız için iyi bit fırsattı, hani yemek kaynayıncaya kadar tencerenin altını açarız da kaynayınca kısarız ya, onun gibi. Şimdiye kadar yaptığımız ibadetleri, kendimize çeki düzen vermeyi bundan sonra da sürdürmeliyiz. Bize verilen her şeyin emanet olduğunu ve hesabının sorulacağını bu depremle daha iyi anladık...
Çok büyük nimetlere sahibiz. Ama bunlara sahip olmayan kardeşlerimizi de düşünelim, onlar bir anda muhtaç duruma düştüler, dile kolay. Ve verdiklerimizin bizim olduğunu unutmayalım. Hepimizin bir iç muhasebeye ihtiyacımız var, ben kimim, nereden geldim ve nereye gidiyorum, dünyaya niçin geldim, arkadaşlarım kimler, ben onlara neler kattım, onlar bana neler kattı, neyin peşindeyim ve en çok kimleri ve neleri seviyorum, bu sorular hepimizin sıklıkla kendimize sormamız gereken ve bizi daha iyiye , daha güzele, Rabbimizin razı olacağı hallere götürecek sorular...
Bu muhasebeyi iyi yaparsak gerçek manada insan olmak kolaylaşacak. Çünkü insan olmak bizimle beraber dünyaya göderilen bir şey değil, yaşayarak olunacak inşallah. İçinde bulunduğumuz fırsat günleri geçiyor, her anı çok değerli, özellikle bu bayram da şehrimize deprem bölgesinden gelen kardeşlerimizi ziyaret edelim, buna çok ihtiyaçları var, küçük de olsa hediyelerle gönüllerini alalım. Gidemediğimiz yakınlarımızı, yaşlıları, hastaları telefonla arayıp, gönüllerini ve dualarını alalım...
Rabbimiz bunların mükafatını hem dünyada hem ahirette verecek. Hep demişimdir, bu dünyanın bayramları ne ki, gerçek manada bayram yok bu dünyada. Allah ahirette bayram yaptırsın. Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın dediği gibi, “Mevla bizi affede, bayram o bayram olur.”...
Hayatı ve ahireti kendimize bayram kılmak için değişime kendimizden başlayalım inşallah. O zaman bütün dünya değişecek, hani herkes kendi kapısının önünü süpürürse misali.
Bu mübarek Ramazan ayında bir şeyler yapmaya çalıştık, bunları kaybetmeden, daha iyiye, daha güzele, daha doğruya yol alalım. Yolun sonunun neresi olduğunu bilmediğimiz bu dünyadan Rabbimizin razı olduğu şekilde ayrılalım inşallah. Rabbimiz bizi uyarıyor, “Kendinize gelin! Uyanın!” diyor...
Ümitsiz olmayalım geçecek inşallah, biz bize düşeni yapalım, gerçek bayramları ebedi alemde yaşayalım.
ayırlı bayramlar diliyorum, sağlıkla kalın.