Ahlaki çöküşü yaşıyoruz, gidişat iyi değil
"İlköğretim 8 yıl, burada temel derslerin yanına en önemli ders olarak ahlak, edep, adap, insana ve tüm canlılara saygıyı öğreten, vicdanı harekete geçiren temel bir ders de konulmalı..."
Hayrünnisa YURÇ
-Hep düşünürüm, biz mi şanslıydık, şimdiki çocuklar mı şanslı diye ve hep aynı kanaate gelirim; biz şanslıymışız…
Çocukluğumuza dair çok fotoğrafımız, videomuz olmasa da, hatırlayabildiğimiz çok oyuncaklarımız olmasa da, hamdolsun yokluk görmemişiz. Geriye dönüp baktığımda şimdiki kadar bolluk olmasa da, teknoloji ve imkanlarımız kısıtlı da olsa ben kendi yine kendi çocukluğumu özlüyorum ve çok güzel geçtiğini düşünüyorum.
O zamanlar doya doya sokaklarda oynuyorduk, teneffüslerimiz uzundu, ilkokulda temel olarak çok şey öğretiliyordu, eğitim sistemi dolu dolu ve kaliteliydi. Ne yazık şimdi çocuklarımızın haline bakın, evden çıkamıyorlar, okula anneleri götürüp getiriyor, bir sürü oyuncaktan, yüzlerce televizyon kanalı, internet ve de akıllı telefonlardan dikkatleri dağınık, sanki aileler parçalanmış gibi yaşıyor.
Durum çok vahim! Eğitim sistemi yaz boz tahtası haline gelmiş, onları düşünmeye ve öğrenmeye sevk edecek bir eğitim sistemi de yok. Okulda öğrenilen bilgilerin çoğu hayatta lazım değil, ciddi bir boşluk var. Geçenlerde öğretmenler günü nedeniyle Ayla Ağabegüm, yapılan bir konuşmada bunları dile getirdi, “Benim elimde olsa 1 yıl çocuklara sadece bunu öğretirim.” dedi. Yani, düşünmeyi öğrenmeyi ve öğrenmeyi öğrenmeyi. Bu ne kadar önemli ve anahtar niteliğinde bir konu. Siz anahtarları ellerine vereceksiniz ki, ilim bir derya öğrenecekler ve düşünmeyi de öğrenecekler. Bunun yanında ruhlarını da inceltecek güzel sanatlar dersleri olmalı, Ebru, Hat sanatı, bahçıvanlık gibi...
Rahmetli dayımı hatırladım, kendisini ziyarete gittiğimde elimde bir kitap vardı, bana; “Ne okuduğuna karışacak değilim, ama ayet ve hadisleri oku. Onlar hakkında sağlam bilgin olsun, bunlar temeldir, diğerlerini onların üzerine bina edersin.” Demişti. Sözlerinin ne kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Pek çok ayette de “Düşünmez misiniz, akletmez misiniz.” der Rabbimiz. Biz toplum olarak ayetlerin manasından, hadislerden ne kadar uzağız. Bilgi olarak bile çok eksiğimiz var ne yazık ki. Eskiden ilkokulda öğretilenler şimdi üniversitelerde yok, toplumun ahlak olarak çöküşünden hepimiz rahatsızız ve bunlar hep ilkokuldan geçiyor. İlköğretim 8 yıl, burada temel derslerin yanına en önemli ders olarak ahlak, edep, adap, insana ve tüm canlılara saygıyı öğreten vicdanı harekete geçiren temel bir ders de konulmalı. Tabii sadece okula düşmüyor bu görevler, devlet medyaya da el atıp ahlak seviyesini yükseltecek yayınlar yapılması için gayret etmeli.
İpin ucu epeyce kaçmış gibi ama mutlaka bir şeyler yapılmalı, çocuklarımıza iyi bir temel verilerek ayet ve hadisler öğretilmeli, ahiret bilinci verilmeli, yani yaptıklarının hesabının ahrette verileceği iyice öğretilmeli. Herkesin başına polis dikilemez, ama Allah’ın içimize koyduğu polis, yani vicdan uyandırılmalı. Gerçek çözüm bu, o zaman toplum düzelir. Örnek olarak hatası bol Müslümanlar yerine Peygamber Efendimiz gösterilmeli ve sonra Rabbimizin dediği gibi öğrenmeyi öğrenmeliler ve düşünmeyi öğrenmeliler. Bizim dinimiz zaten “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.” diyor. “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum.” diyor, “Alimlerin uykusu cahilin ibadetinden evladır.” diyor.
Biz dinimizi iyi tanımıyor ve önümüzdeki kötü örneklere takılıyoruz. Eğitim sistemimiz de en kısa zamanda olumlu yönde değişmeli. Geleceğimiz olan çocuklarımıza dolu dolu ve seviyeli eğitim verilirken anne ve babalar da eğitilmeli, medya da düzeltilmeli. Gidişat iyi değil…
Karanlığa kızmak çok kolay, ama herkesin bir ışık yakarak çözüm bulması, gençleri ve çocukları dinlemesi, güzel örnek olması, hakkı ve sabrı tavsiye etmesi, tecrübelerini güzelce paylaşması ve iyiliklerini artırması gerekiyor.
Selametle Kalın