İmtihan salonu olan bu dünyada refah dönemini yaşıyoruz. Her şey bol bol elimizin altında, yediklerimiz önümüzde, yemediklerimiz arkamızda ve hepsinin bize emanet olarak verildiğini, imtihan edildiğimizi unuttuk. Hepsini kendimizin zannettik, bir yıla yakındır da hayal bile etmediğimiz şekilde imtihandayız.
Bu süreçte yüce Allah elimizden çok şeyi aldı. Çemberin gittikçe daraldığı bir salgın hastalıkla sınanıyoruz. Sonbaharda ağaçların altına hızla dökülen yapraklar gibi her gün ciddi kayıplar veriyoruz ama halimize bakınca üzülerek söylüyorum, çok bir değişiklik yok!
En çok üzüldüğüm, ekmeklerimizin hala çöplerde olması, israf bataklığından çıkamamamız. Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda bir kampanya başlattı, “Sofrana sahip çık.” Kampanyası. “Her lokmanın ve her yudumun kıymetini bileceğime, gıda kaybı ve israfını ve olumsuz çevresel etkilerini önlemek için kendi adıma var gücümle sorumluluk alacağıma, yiyecek ve içecekleri ihtiyacım kadar alıp, bilinçli tüketip israf etmeyeceğime söz veriyorum.” diyorsunuz bu kampanyada....
Tam zamanıdır diyorum, elimize emanet olarak verilen bunca nimetin hesabının sorulacağını ve bize Rabbimiz tarafından gönderilen bunca nimetin kıymetini bilmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz bu nimetleri bulamayan o kadar çok insan var ki, açlıktan susuzluktan ölenler var, ihtiyacımız kadar alır, değerini bilerek tüketirsek onlara da kalır...
Eskiden anne ve ninelerimiz bir tek pirincin bile ziyan olmasına razı olmazlar, ekmek kırıntılarını dikkatle yerler, suyu israf etmezler her şeyin kıymetini bilirlerdi. Şimdi biz bu bollukta öyle bir kadir kıymet bilmez hale geldik ki artık hiçbir şeyin değerini bilemez olduk, canımızın bile! Tedbirlere uyun, diye uyaran yetkililerin çağrılarını bile dikkate almaz olduk. Uyanmanın zamanı geldi ve geçiyor, Allah korusun kıtlık, yokluk olunca mı uyanacağız! Bunca nimet elimizin altına gelinceye kadar ne aşamalardan geçiyor, kolay gelmiyor ve bizi de Rabbimiz Araf Suresinin 31. Ayetinde uyarıyor; “Yiyin, için israf etmeyin! Çünkü Allah israf edenleri sevme.” diyor. Kuran-ı Kerim’de başka ayetlerde de bu uyarı yapılıyor,
Çoğunlukla bu iş kadınların elinde , yemekleri yiyeceğimiz kadar pişirip, ekmeği yiyeceğimiz kadar alıp artanları değerlendirmemiz gerekiyor. Şimdi mutfaklar sıcak, muhafaza edebilmek için buzdolabına koymamız gerekiyor, çocuklara tabaklarını sünnetlemeyi öğretmemiz, ekmek kırıntılarını yemeyi öğretmemiz gerekiyor. Nimete hürmet gerekiyor ve bunu bir dava haline getirmek, bu nimetlerin emanet olduğunu, elimizden alınabileceğini unutmamak gerekiyor...
Bu dünyayı atalarımızdan emanet olarak aldık, çocuklarımıza bırakacağız ve onların daha güzel bir dünyada yaşaması için elimizden geleni yapmalıyız. Ve onlara da israf etmeden yaşamayı yaşayarak öğretmeliyiz. Unutmayalım tüketen tükenir....
|